Tarihi ve Turistik Yerleri

TARİHİ ESERLER ZİYARET YERLERİ

CAMİLER VE TÜRBELER
AŞAĞI TEKKE CAMİİ ve TÜRBESİ
Seviller mahallesinde yer alır. Türbede metfun olan Halveti Şeyhlerinden Hacı Halil Efendi, Mustafa Efendi ve Mesut Efendi tarafından H.1259´da (1844) yaptırılmıştır. 1957 yılında yeniden imar edilmiştir. Türbede kendileri metfundur.
YUKARI TEKKE CAMİİ VE TÜRBESİ
Kabiller Mahallesi´nde, Hicri 1267´de Abdullah Efendi tarafından yaptırılmıştır. Türbede Abdullah Efendi ve oğlu metfundur.
YILDIRIM BAYEZİT CAMİİ
Şehir merkezinde 1335´te Sultan Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmış, 1944 yılı depremiyle yıkılmış ve yeniden inşa edilmiştir.
ŞEYH HÜSEYİN EFENDİ CAMİİ VE TÜRBESİ
Demirciler mahallesindedir. 1957de yeniden yapılmıştır. Cami bahçesindeki türbede Şeyh Hüseyin Efendi metfundur.
AŞAĞI OVACIK KÖYÜ CAMİİ
H. 1309 - M. 1891´de Mabeyn ser marangozu El Hac İbrahim tarafından yaptırılmıştır
DAGKARA KOYÜ CAMİİ VE ÇEŞMESİ
H.1231-M.1815 yılında Topaloğlu Ahmet Ağa tarafından yaptırılmıştır
RAMAZAN DEDE YATIRI
Esentepe mesireliğindedir. 1071 Malazgirt savaşından sonra Anadolu´yu fethe çıkan Horasanlı akıncı Türklerinden Ramazan Dedenin küçük bir tepede bulunan kabri gelenler tarafından ziyaret edilmektedir
SAPANLI DEDE TURBESI
Rivayete göre Ramazan Dedenin uç kardeşinden biri veya onun gibi akıncılardandır. Sapanlı Urgancılar Köyünde türbe içinde metfundur.
ŞABAN DEDE MEZARI
Akıncı Türklerindendir. Havullu Köyü güneyindeki çamlık tepede mezarı vardır.
GAZI DEDE MEZARI
Güney Demirciler Köyü Gaziler Mahallesi´ndedir. Akıncı Türklerindendir.
TARİHİ YERLER
KEÇİ KALESİ
Şehrin 5 km kuzeyinde Arkut Dağı tepesindedir. Tarihi İpek Yolu üzerinde bir konaklama yeri olan Gerede´nin geçmişinde önemli, bir yeri olan kale halen varlığını devam ettirmektedir. Bir Ortaçağ yapısı olan Keçi Kalesi tahminen M.S. 7. ile 13.-14. y.y.lardan kalma bir yapıdır. 1995´te aslına uygun olarak restoresi başlamış ve tamamlanmıştır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tarihi eser olarak tescil edilmiştir
Bir düşman Saldırısı üzerine şehir halkı mal ve hayvanları ile kaleye sığınır. Etrafa ha­kim bir büyük tepe üzerine yapılmış olan kale Geredeliler tarafından uzun süre istilacı düşmana karsı savunulur. Düşman tabii yapı ve Geredelilerin izin vermemesi üzerine kale etrafına yerleşmiş ve kaleyi almak için gündüzleri saldırmakta fakat muvaffak olamamaktadır. Bu nedenle onlarda bıkkınlık meydana gelmiştir. Zamanla kalede yiyecek sıkıntısı başlar. Şartlar Geredeliler için ağırlaşmaktadır. Bir gece kaledeki tüm keçilerin boynuzlarına mumları takarak yakıp kalenin dışına salıverirler ve hayvanları düşman karargâhına sürerler. Düşman bir anda neye uğradığını şaşırır. Karanlıkta ellerinde ateşlerle çok büyük bir ordunun üzerlerine geldiğini sanarak bozguna uğrayıp kaçışırlar, dağılıp giderler. Gerede­liler keçileri sayesinde istiladan kurtulmuştur. Hikâyeye göre kalenin ismi artik "Keçi Kalesi" olarak anılmaya başlar.
ASAR KALESİ
Bizans Döneminden önce olduğu söylenmektedir. İlçe merkezine yaklaşık 20 km. mesafede, Çağış, Akçaşehir, Ertuğral, Çalışlar Köyleri yolu üzerinde kayalık bir te­pe üzerindedir. Tepenin doğu tarafına inşa edilmiş olan kalenin iç kısmında şimdi girişleri kapalı olan kaya içi odalar bulunmaktadır. Tamamen kayalık bir alan olan teperin kuzey ve bati yönleri doğal sur halindedir. Gerek yapı tarzı gerek hakkında aşağıda anlatılan hikâye kaleyi olduksa ilginç hale getirmektedir. Burası bu haliyle turistlerin ilgisini çekecek boyuttadır. çevreye hakimlik ve çevredeki mükemmel tabiat güzellikleri bilhassa fotoğraf meraklılarının ilgisini çekecektir. Hikâyeye göre kalenin bulunduğu tepeyle, doğusundaki tepe arasında, Ulusu deresi altından bir geçitle bağlantı bulunmaktadır. Aslında halk bu küçük tepede kurulu şehirde yasamakta ve bir düşman saldırısı anında dere geçidi vasıtasıyla Asar Kalesi´ne çıkarak kendisini savunmaktadır. Çağış - Akçaşehir -Çalışlar koy yolları üzerinde, Asarlık mevkiinde yerleşim kalıntıları mevcuttur.
KİLİSELİ TÜCCAR HANI
Kitirler Mahallesinde iki katli olup alt kati hayvan barınağı, alışveriş merkezi ve kahvehane bölümünü üst katı ise konaklama odalarını kapsar. Binaya güneyde at arabası ye süvari girecek kadar geniş. bir kapıdan girilerek üstü açık büyük bir avluya geçilir. Avlu etrafında alt kat bati ve kuzey cepheleri taş, doğu cephesi sütunlarla çevrili odalar halindedir. Doğu cephesindeki pencerelerden birinde bulunan (Hicri 1215 - Miladi 1800) tarihi hanin bu tarihlerde inşa edildiğini göstermektedir.
Tarihi ipek yolu üzerinde tüccar ve kervanların bir konak­lama yeri olan handa bir odanın doğu cephesindeki pencerelerden birinin kilit tasında bulunan hac buranın kilise olarak kullanıldığı fikrini vermektedir.
TARİHİ GEREDE HAMAMI
Yıldırım Beyazıt Ankara Savaşı sırasında buradan geçerken burada bir takim kişilerin tabak esnafı olduğunu görür ve şehre bir hamam ve camii yaptırır. Yıldırım Beyazıt zamanında yaptırılan hamam yıkılmış ve karşısında şu anda hizmet veren hamam yapılmıştır. Bu yapılar Gerede´nin Eski İpek Yolu olarak adlandırılan Bağdat yolu üzerinde bir konaklama yeri olduğunu göstermektedir. Yine Fuat Köprülünün Köprülüler devrinde Gerede´de iki tane kervansaray olduğundan bahsetmesi bu görüşü desteklemektedir.
ÇALAR SAAT VE KULESİ
Şehir Merkezinde 1882´de Ahmet Usta tarafından yapılmıştır. Yıkılma tehlikesi geçirdiği için aslına uygun olarak 2005 yılında Belediye tarafından yeniden restore edilmiştir.
ÇOGULLU KOYU KEMER KÖPRÜSÜ
(H.12O7) Kesme tastan yapılmıştır. Yapı özelliğini korumaya devam etmektedir.
SALUR KÖYÜ KOPRUSU
Muhtemelen Çoğullu Köprüsü´nün yapıldığı yıllarda yapılmıştır. Fakat kendine has özelliği, sonradan yapılan beton ilave ile bozulmuştur.
SALUR KOYU MAĞARALARI
Eski insanları tasvir eden figür ve şekillerin var olduğu anlatılmaktadır.
TABİİ GÜZELLİKLER
Mesire Yerleri Tabii güzellikleri ile ormanla iç içe olan şehrimiz tertemiz havası pırıl pırıl gökyüzü ve çam kokuları ile son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin ve kamp yapmak isteyen spor kulüplerinin ilgi odağı halindedir.
ESENTEPE
Esentepe´de, yeşil yemyeşil, mavi masmavi ve beyaz bembeyazdır. Esentepe´de yaz mevsimi kışı, kış mevsimi yazı kıskanır. Şehrin 1. km kuzeyinde 1300m. yükseklikte benzeri bulunmayan bir tabiat güzelliğine sahip ve tüm ilçeye hakim manzarası olan Esentepe mesireliğinde yaşları yüzyılları aşan çam ve köknar ağaçlan sadece buraya has bir görünüm koku ve güzelliktedir. Bilhassa yaz mevsiminde piknik yapanlarla dolup taşmaktadır. Doğal yapı bozulmamıştır, çevre temizdir. Eski adi Ramazan Dede olan bu eşsiz güzellikteki tepeye, Atatürk devamlı esen rüzgârı nedeniyle Esentepe ismini vermiştir. Esentepe´de yaşları yüzyıllara varan çam ağaçları sadece buraya has bir görünüm ve güzelliktedir. Yazın piknik, gezi, kros, çim kayağı, kış mev­siminde kış sporlan yapılır.
Tabii halinin ve ağaçların korunduğu, son zamanlara kadar kozalaklarının dahi toplanmayıp toprağa karıştığı Esen­tepe´de bastığınız her yeşil çim otlarının altında yumuşacık bir toprak yapısına sahiptir. Mini Marmara denizi şeklindeki havuzuyla belediye çay bahçesi, nostaljik kir lokantası ve üç Yıldızlı Esentepe Turistik Oteliyle konuklarına huzurlu bir ortamda eğlence ve dinlenme imkânı sağlamaktadır. Futbol sahaları da profesyonel ve amatör futbol takımlarının çalışma sahaları olarak hizmet vermektedir.
YAYLALAR
Geredeliler, yaz mevsiminde, Hacı Veli 5. km, Seviller 7 km, Rumşah 8 km, Hasbeyler 13 km, Bucak 12 km yaylalarına çıkarlar. Mesire amaçlı, dağ havasında, gürültüden uzak bir ortamda dinlenmeyi düşünerek yaylacılığı devam ettirmektedirler.
Yünlü Yaylaları şehrin güneyinde 20 km´lik mesafede Ankara D-100 karayolu üzerinde yemyeşil piknik alanlarına sahiptir.
Orman içi Mesire Yerleri
Kırklar, Demirpınar, Aşağı ve Yukarı Yağlıca, Ağalar Daği en çok misafir ağırlayan mesi­re yerlerindendir. Buralar or­man içindeki genelde buz gibi soğuk kaynak suları ve çeşmeleri bulunan mesireliklerdir.
Esentepe´nin kuzeyinde doğudan batıya devam eden Arkut sıradağları Gerede´de en yüksek noktasına ulaşır (1476m). Bu dağlar köknar ağaçları, kayın ve sari çam ağaçları ile yabani fındıklıklarla kaplıdır. Demirpınar mevkisi ve çevresi geyik koruma alanıdır. Dağ turizmi içinde yaylalar ve av sahaları çok elverişli durumdadır. Esentepe ve Arkut Dağı´ndaki yaylalar, mesire alanları yazın yerli ve yabancı turistlerin dinlenme yerleridir